DİĞER
“Bir söylediği diğerini tutmayan, her şeyi sadece kendine isteyen, kendi çıkarını düşünen, bilinçli olarak ısrarla yalan söyleyen bir kişiyi sokakta görseniz bile selam vermekten imtina edecekken, onu bir lider olarak konumlandırmak ve kurtuluş gününün onun sayesinde geleceğini düşünmek, güvenilmez anlatıcının sabit değil, akışkan bir tanım olduğunu da göstermektedir bize.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Marshall Sahlins’in yıllar öncesinde yayımladığı Taş Devri Ekonomisi kitabında belirttiği gibi, uygarlık öncesi toplumların bir bolluk dünyasında yaşadıklarını (romantize etmeden) düşünmek daha doğru görünmektedir."
"Stallabrass, binlerce sunucu, milyonlarca bilgisayar üzerinde aynı anda var olan bir sanat eserini piyasa ne yapabilir diye soruyor. Fakat yazarının 2020’de yazdığı satırların hemen ardından ortaya çıkan NFT ve sanat piyasasının bu alana hızlı adaptasyonu, piyasanın bu soruya cevabı olarak görülebilir."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Hikâye dinlemek güzeldir, ama hikâye anlatıcılığı da özenilen bir durumdur. Bir konserde dinleyiciyken o sahnede olduğunuz hayalini kurmak gibidir. Zira hikâye anlatıcılığı dünyanın en eski mesleği olarak kabul edilir ve dünyada (bence) ilk sahne bu anlatıcının oturduğu taş, kütük veya topraktır..."
Groys’un geçtiğimiz haftalarda yayımlanan ve kültürde yeni kavramının işlevini araştıran bu yeni kitabı, tarihin sonunun da ilan edildiği bir dönemde, sanatta ve kuramda herhangi bir yeniliğin mümkün olamayacağı kabulüne karşı kaleme alınmış.
Saray sanatçılarının soluk resmi, hidayet romanlarındaki değişim, TRT 2, hayaller, dindar nesil, çocuk kitapları, değişen Türk dizileri, ihtiraslar, bienaller, festivaller ve kültürel iktidar...
Google’a Türkçe “Başlangıçlar” yazınca, yüzlerce ordövr tabağı resmi çıkınca insan hayret ediyor. Yeniden başlamayı Amerikan salatasının yanına kısır koymak diye çözmüşler. Hep gurur duyduğumuz “mozaik” bu işte
Klâsik Osmanlı edebiyatındaki en popüler müstehcen eser hiç şüphesiz Rucû‘ü’ş-şeyhi ilâ sibâhi fî’l-kuvveti ‘alâ’l-bâh (İhtiyar adamın cinsellik gücüyle gençliğine dönmesi) adlı kitaptır...
© Tüm hakları saklıdır.